(Yazı Dizisi – 1. Bölüm)

Ermeni davası için önemli sonuçlar elde etmek için gerçekleştirilen siyasi çabaların başarısız olmasının sonucunda 1970li yıllarda yeni bir Ermeni suikast dalgası başlamıştır. Lübnan’daki Filistinli sürgünlerin militanlığından etkilenen ve Marksist üçüncü dünyacı fikirlerle dolu iki Ermeni terör grubu türemiştir: ASALA ve JCAG. Bu terör grupları, 1973-1985 yılları arasında kırktan fazla Türk diplomat ve yurtdışı misyonlarda görevli diğer Türk yetkilileri şehit etmiştir. Mevcut literatür incelendiğinde, ASALA’nın kuruluş evresinin muhtevası ile ilgili çalışmalar yok denecek kadar kısıtlıdır. ASALA’nın Lübnan’da kurulduğu bilinmektedir. Ancak bazı Ermeni gençlerinin kurduğu ya da Lübnan’daki Filistinli militanlardan etkilenerek kurulduğu söylemi literatürde hakimdir. ASALA’nın kuruluş aşaması net bir belgeye dayalı olarak açıklanamasa da örgütün hedefleri, karakteristiği, gerçekleştirdiği/üstlendiği eylemler, dünya görüşü bilinmektedir. Yukarda da değindiğimiz gibi ASALA, Marksist görüşe sahip bir terör örgütüdür ve Ermeni sorununa da bu gözlükten bakar. ASALA, kuruluş aşamasından sonra birçok eylem gerçekleştirmiş ve bu eylemleri de 1915 olaylarına karşı bir intikam hareketi olarak tanımlamıştır. Yayınladıkları bildirilerde ASALA’nın hedefleri şu şekilde belirtilmiştir: - İşgal altındaki Ermeni topraklarını kurtarmak; birleşik, demokratik ve sosyalist Ermenistan’ı kurmak, - Topraklarına döndüklerinde, Ermeni halkına en azından kendi kaderlerini tayin hakkını tanımak, - Katliamın tarihi bir gerçek olarak Türkiye tarafından kabulünü temin etmek, - Türkiye’yi bu sebeple tazminat ödemeye mahkum etmek. Ortak bir Ermenilik şuuru yaratmak ve yeniden canlandırmak için 1973-1985 yılları arasında oluşturulan ve Türk ve Türkiye düşmanlığı ekseninde faaliyet gösteren Ermeni terör hareketleri içerisinde ASALA önemli bir konuma ulaşmıştır. İstihbarat örgütlerince gizliliğini en iyi koruyabilen terör örgütlerinden birisi olarak belirtilen ASALA’nın örgüt yapısını incelemek, çalışmanın bütüncüllüğü için elzemdir. ASALA’nın merkez komitesine bağlı “komuta grupları” şeklinde örgütlendiği bilinmektedir. Komuta grupları da siyasi ve askeri merkezler olmak üzere iki kısıma ayrılmış ve siyasi bölümde çalışanlar ülke ve bölge sorumlusu olarak görevlendirilmiştir. Siyasi merkezde çalışanların askeri merkez ve askeri kantla doğrudan ilişkisi bulunmamaktadır. Askeri merkezler de komuta gruplarına bölünmüşler ve doğrudan merkez komitesine bağlı hücreler şeklinde örgütlenmişlerdir. Her hücre iki ya da dört kişiden oluşmaktadır. Eylem yapmak için bir ülkeye gönderilen hücre görevlisi terörist, ancak gerekli görüldüğünde ve merkez komitenin bilgisi ve isteği dahilinde siyasi komite ile iletişime geçebilmektedir. Siyasi merkezler, bulundukları ülkelerde kendi ideolojilerine (Marksist) yakın gruplarla gerekli ortamı oluşturma görevi varken, aynı zamanda çalışmaları için mali destek sağlama görevi de vardır. Son olarak siyasi merkez ülke ya da bölge sorumlularının bulundukları ülkelerdeki kamuoyu yapıcıları ile ilişkilerini geliştirmek ve davalarını anlatmak görevleri de vardır. Askeri cephede ise merkez komitenin belirlediği eylemleri gerçekleştirmek için, vurucu tim, genellikle eylemin yapılacağı ülkeye, eylemden kısa süre önce gelir ve eylem gerçekleştikten hemen sonra bu ülkeden ayrılırdı. Güvenli barınma imkanı buldukları ülkelerde ise, örneğin Fransa ve Yunanistan, hücreler sabit bırakılmakta ve gelecekte gerçekleştirilebilecek bir eylem için hazır tutulmaktadır. ASALA gizlilik bağlamında bir çok paravan örgüt kurmuş ve eylemlerin devamlılığı noktasında bu paravan örgütlerden önemli derecede yararlanmasını bilmiştir. ASALA birçok paravan örgüt ve hücre oluşturma şeklinde geniş yelpazeli bir örgüt olarak 1973-1985 yılları arasında eylemler yapmış bir terör örgütüdür. ASALA ve diğer Ermeni terör örgütlerinin amacı kısa ve nettir. Sözde soykırımın intikamını almak, varlığını Türk devletine kabul ettirmek ve bu çerçevede Türk devletinden tazminat ve toprak elde edebilmektir. Nemesis’ten son dönem Ermeni terörist gruplarına kadar ki tüm eylemlerde amaç olarak bu sayılanlar güdülmüş, ancak bu amaçlar sadece söylemde kalmıştır. Yukarda özellikle ASALA ve JCAG arasındaki farklar belirtilmiştir. Bir sonraki bölüm, ASALA’nın genel Ermeni terörü içinde ayırt edici özelliklerine değinmek üzere kaleme alınacaktır!

BANNER / KARUSEL / YAZARLAR