mobil versiya

ASALA TERÖR ÖRGÜTÜ -2- ÖZELLİKLERİ



ASALA terör örgütünün özelliklerine değinmeden önce, yazı dizimizin ilkinde bahsetmiş olduğumuz Ermeni terörünün genel özelliklerini belirtmekte fayda vardır. Tarih boyunca belirli dönemlerde ortaya çıkan Ermeni terör hareketlerinin özelliklerini belirterek, tüm genel terör içerisinde ASALA terörünün farklarını ya da belirleyici unsurlarını belirtmek faydalı olacaktır. Tarihi süreç içerisinde ve çalışmanın ana noktası olan 1973-1985 yılları arasında yaşanan Ermeni terörünün tüm boyutlarında çetecilik, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin toplumunun manevi duygularını bozmak, Türk milletini imkan kabiliyetleri ölçüsünde yok etmek/ortadan kaldırmak, ihtilal komiteleri, katliam örgütleri kurmak, yağmalamak gibi hedefler bulunur. Bu terör örgütlerinin tümünde amaç ve hedef Türk ve Türkiye düşmanlığıdır. Ermeni terör örgütlerinin kuruluşları ve yönetim örgütleri dar bir kadro çerçevesinde oluşmuştur. İntikam timleri ve bu timlerin de bir çok alt gruba bölünmesi ile kamuoyunda Ermeni terör örgütlerinin sayısının çokluğu algısı oluşturmak hedefi güdülmüştür. Dünyanın farklı coğrafyalarında bulunan Ermeni terör örgütlerinde çok sıkı bir disiplin çerçevesinde merkezi egemenlik söz konusudur. Ermeni terör örgütleri içerisinde, yönetim kadroları arasında yaşanan rekabet ve çatışmalar, örgütlerin çok sık ve farklı şekilde bölünmelerine yol açmıştır.

Bu durum dezavantaj gibi dursa da Ermeniler bundan faydalanmayı bilmiş ve kamuoyunda örgüt sayısının çokluğu düşünseni oluşturmuştur. Ermeni terör örgütleri tüm süreç içersinde daima olarak bir veya birden fazla devletin maddi ve manevi desteğine sahip olmuşlardır. Bütün Ermeni terör örgütlerinde Türk ve Türkiye düşmanlığı, örgütün manevi beraberliği ve hedefe ulaşma amacındaki yegane ilham kaynağı olmuştur. Bu terör örgütleri özellikle üçüncü ülkelerde propagandayı etkin olarak kullanmışlardır. Ermeni terör örgütleri ya da Ermeni terörü, tarih içerisinde bakıldığında analitik olarak üç evrede aşama göstermiştir. Birinci evre ortak bir Ermenililik kimliği oluşturmak için Ermeni unsurlarını bir araya getirme düşüncesi, ikinci evre üçüncü ülke kamuoylarında yarattıkları algıyla Ermenilerin güçlü ve olduğunu kabul ettirme ve üzerlerine ilgiyi çekme eylemi, üçüncü ve son evre ise uluslararası platformda siyasi başarı sağlamak için Türkiye ve Türklük hakkında olumsuz imaj oluşturarak, düşmanlık kaynakları hazırlamak olmuştur. Tüm bu özellikleri bünyesinde barındıran ASALA’nın diğer Ermeni terör gruplarında farklarına bakmak, bu örgüt hakkında daha sağlıklı analiz yapmamıza ortam sağlayacaktır.

Bu noktada ASALA’nın temel özellikleri şu şekilde sıralanabilir: - ASALA militanları hem teorik hem de teknik açıdan mükemmel bir eğitim almışlardır. - Nokta saldırıları yapmışlardır. - Gerçekleştirilen eylem yerinde yakalanan ASALA militanı olmamıştır. Bu ASALA’nın organize olduğunu gösterir. - İstihbarat desteği iki aşamalı olarak gelişmiştir. Nokta hedefini seçmede ve eylemin gerçekleşmesinden sonra olay yerinden hızla uzaklaşmada ASALA kendisini geliştirmiştir. - Bölge ve ülke ayrımı yapmadan, eylemlerini gerçekleştirmiştir. - Gerçekleştirmiş olduğu eylem açısından IRA’dan sonra ikinci terör örgütüdür. IRA’nın sokak çatışmaları yaptığı düşünülecek olursa, eylem bakımından birinci olduğu bile söylenebilir. - Gizlilik ASALA için esastır. Hücresel bazda çalışmıştır. Liderlerinin adları bugün bile tam olarak kesin şekilde bilinmemektedir. - Gizliliği muhafaza edebilmek ve kamuoyuna mesaj vermek için çok sayıda takma ad kullanmıştır. - En çok ve güvenli eylemlerini Fransa ve Yunanistan’da gerçekleştirmiştir. - Sadece Türk hedeflerine saldırmamıştır. Batılı hedeflere de işbirlikçi ve kapitalist oldukları için saldırmıştır. Ancak bu saldırılar genellikle son dönemde olmuştur. Saldırıların üçüncü ülkelere kayması örgütün sonunun gelmesinde önemli bir noktadır. ASALA terör örgütünün diğer Ermeni terör örgütlerinden farkları veya onu diğerlerinden ayırma noktasında ayırt edici özellikleri bu şekildedir. Örgüt 1973-1985 yılları arasında tüm bu özelliklerin bütünleşmesi ile kendinden söz ettirmiştir. Bir sonraki yazımızın konusu, ASALA’nın uykuya geçişi ve PKK ile ilişkileri üzerine olacaktır! Not: Bu yazıda bazı noktalarda Esat Uras’ın Ermeniler ve Ermeni Meselesi ve Şenol Kantarcı’nın Ermeni Sorunu isimli kitaplarından faydalanılmıştır.

SON XƏBƏR / KARUSEL / YAZARLAR
Tarix: 30-06-2021, 11:43